kara

Share:

Şair Susarsa

Şair yüreğine ne oldu?

Dünya konuşur iken sen susuyorsun.

Eskidin mi heveslerin ile yoksa susuyor musun bile bile.
Yürüdüğün yollar mı yordu seni?
Hani Yunus, hani Yusuf sende seni.
Çık da konuş şu dünyaya
Suskunluğun susturur dünyayı
Taşa çalınmış yürekler arasından çık,
Beklendiğini bile bile

“Sevdaya adanmış yüreğin, mazereti olmaz”

Diyordun da şimdi ne oldu?
İklimleri şahit, yıldızları şemsiye tutuyorum.
Ya konuşursun ya da yıldızlar yolcusu olursun
Seni zaman tehdit ediyor, anlamıyorsun.
Ruhunu musalla taşına koyanlara eyvah!..
Eyvah çığlığın şimdi senin kefenin
Kefenin ile çık arzın ortasına
Dünyayı değiştirenlerin değişirse dünyası
Sarnıçlara gömülür rüyası.
Mezarlıklar ülkesinde bir mezar taşı…
Ölüler dinliyor bir bir,
Bir şehir, bir ülke diriliyor
Şair konuştuğu zaman.

25.03.2012/ Pazar/ Fatih/ Sarnıç Salon/ 21:30

Share:

Bir Sabah Ezanında

Suru üflemek,
Sabahın kutsallığında.
Kat kat beton yığınları,
İçlerinde insanlar,
Günah bebeleri,
Günah sebepleri.
Bir sabah kentin sokaklarında,
İnsanları düşündüm,
Evrensel çağrı ile.

İnsanlar ki,
Güneşi üzerlerinde doğuran,
İnsanlar ki,
Günün aydınlığına,
Cenabet ayakları ile uzanan.
Sessizce kaybolmak istedim,
Karanlığın aydınlığında, beceremedim.
İsyan sokaklarını
Gürültülerle geçtim.

Tüm uğraşım uyandırmaktı,
Uykunun gafletinde eylemsizleri, beceremedim.
Evrensel çağrıya
Önsezileri ile dikilen,
Köpeklerin ulumaları,
Beynimde şimşekler çaktırırken,
İnsanlığı düşündüm.
Hayvanlaşan tarihin,
Eşsiz kahramanı insanı.
Ve güneş yine doğdu,
Bir yeni güne insanlar,
Daha bir günah yüklü.

O adımlar ki dünyanın kaldıramadığı,
Beyinler irinle dolu.
Kalpler secdesiz, alınlar izsiz.
İnsanlar, sizi düşünmek ödevimiz,
Ama siz…
Düşünmeden yaşayanlarsınız!

24.08.1979/ İST