kara

16 Şubat 2018 Comments are off kara
Share:

GÜLME / Şiir : Nejdet KÜLÜNK

Gülme hikayeme gülme…
Hikayem derin mi derin
Bir başımayım bu macera da
Elimde ne kılıç ne kalkan,
ancak ben hep zafer derim…

Nejdet KÜLÜNK
09.02.2018

16 Şubat 2018 Comments are off kara
Share:

Uzun Saçlı Adam / Şiir: Nejdet KÜLÜNK

Uzun saçlı adam yetmişlerinde,
Bir hayat yaşamış, yaşamamış gibi
Bir varmış bir yokmuş der gibi.
Elinde çay tepsisi, demlediği demlendiği çay içinde
Kendisini demlendiren adam.
Karadeniz’de hemhal, yemyeşil dağlarla kardeş gibi koyun koyuna.
Bir çay isterim
İçinde Karadeniz olsun, içinde Akdeniz olsun, içinde Marmara olsun,
İçinde Anadolu’m olsun.

Nejdet KÜLÜNK
09.02.2018

16 Şubat 2018 Comments are off kara
Share:

Bir Bardak Çay İsterim / Şiir : Nejdet KÜLÜNK

Uzun uzun yollardan gelirim
Yorgunum diyemem
Han yok, hancı yok sefilim diyemem.
Kapına geldim
bir bardak çay istemek için
Bir bardak çay…
Uzun uzun yollardan geldim
Yorgunum diyemem
Han yok hancı yok
bir bardak çay isterim.
Gönlü içine akmış
Bir bardak çay isterim.

Nejdet KÜLÜNK
09.02.2018

16 Şubat 2018 Comments are off kara
Share:

KARADENİZ / Şiir : Nejdet KÜLÜNK

Sırtımı dağlara vurdum
Önümde Karadeniz çırpınıyor
Gökte kolkola girmiş bulutlar
Martılar üzerinde uçuşuyor
Biraz sonra çayım gelecek
Çayımla konuşacağım
Siz hiç çay ile konuşan adam gördünüz mü ?

Nejdet KÜLÜNK
09.02.2018

16 Şubat 2018 Comments are off kara
Share:

35 YIL / Şiir : Nejdet KÜLÜNK

35 yıl ne demek cevap veremedi aritmetik
12.775 gün 360.600 saat etti dedi kuşlar.
Gökyüzünde kanat çırptılar,
ve günlerimi saydılar.
35 yıl bir yastıkta iki baş,
Bir yatakta iki vücut
İkinci 35 yıla perdeler açılır.

Nejdet KÜLÜNK
16.02.2018

16 Şubat 2018 Comments are off kara
Share:

Taşla Konuştum / Şiir : Nejdet KÜLÜNK

Taşla konuştum taşlaşma aşın gider,
Aşı tutmazsın.
Ben yosun bağlarım sense tosun…
Basarlar üstüme mutlu olurum.
Bassalar omzuna isyan edersin
Ben taşım sen baş istersin
Baş olmak yüceliktir, olmamak en yüceliktir.
Ben taşım yosun bağlarım,
Sen başsın kefen bağlarsın.
Nejdet KÜLÜNK 16.02.2018

9 Şubat 2018 Comments are off kara
Share:

Mektup II

Şimdi kuyudan sizlere mektubumu yazıyorum. Biliyorsunuz burada yalnızım. Ama siz yukarıdakiler benden daha yalnızsınız. Sesler içerisinde boğuluyor, kalabalıklar arasında ezilip gidiyorsunuz. Eşref-i mahlûkat olma yerine bir eşya gibisiniz. Sizi sayıyorlar, etiketliyorlar, numara veriyorlar. Bazen matematik bazen geometri bazen biyoloji oluyorsunuz. Sizi, sizden olduğunu zannettiğiniz hem cinslerini cetvel ile sizleri çiziyor. Bir eşyasınız siz, hükmünüz yeni bir moda çıkıncaya kadar.

Bazı zamanlar bir kürk kadar, bir pırlanta kadar değeriniz yok. Sevgileriniz bitik. İlişkileriniz taktik, kalpleriniz kara, yüzleriniz lekeli. Mutlu gibi yapıyorsunuz, oysa mutsuzluk bataklığında debeleniyorsunuz. Çünkü sizi hiçbir şey tatmin etmiyor. “Daha, daha” diye ihtiras treniniz var. Vagon olmuşsunuz. Çuf çuf’lu bir hayatta oyuncağınız ile oynuyorsunuz. Şimdilik beni sormayın, sabırlı olun, sizlere kuyudaki dünyamı anlatacağım. Peşinen söyleyeyim gelmek isteyeni asla kabul etmem, ben kuyumda H2O gibiyim.
Nejdet Külünk / 07.02.2018 / 17.20 / Çarşamba

9 Şubat 2018 Comments are off kara
Share:

Mektup 1

Bismillahirrahmanirrahim
Kalemi, kelâmı, kalbi yaratan Allah’ın adıyla mektuba başlıyorum.
Üç – K biz insanoğlu için hem nimet, hem de külfettir. Hem cevher, hem ezberdir. Kalbin değeri kelâm ile kelâm’ın değeri kalem ile varlık buluyor. Varlığımızın seslendirilmiş şekli kelam ve kalemdir. Kalem’in sivri ucu yüreğimizin ucu gibidir. Ucuna dokunulunca, ya ağlar ya da güleriz. Oysa insanoğlu muvakkat âlemde elem ve keder hiç istemez. Hayatın her alanında ya davul, ya zurna ya da keman olmasını ister. İnsanın elem ve kederinden, keman ve sazın yaylarının neler çektiğini tellere dokununca sanatkâr anlayabilse, asla mızrabını tellere dokundurtmaz sizlere bu mektubumu sonsuz bir kuyudan yazıyorum. Kuyunun üzerindeki âlem beni artık hiç ilgilendirmiyor. Kuyuda anladım ki ay yıldız, yağmur, kar, güneş ve yeryüzü süsleri benim kuyumdaki saltanatımla yarışamazlar. Bu size ilk mektubumdur. Yolculuğum başlamıştır. Yalnızca kendi iç duraklarımda durabilirim. İkinci mektubum için “sepet sepet yumurta sakın beni unutma” durağında sizleri bekliyorum.
Nejdet Külünk / 07.02.2018 / 17.05 / Çarşamba

4.Uluslararası Ticaret Kongresi

Bakan Tüfenkci: Dış ticarette belge ve işlemleri azaltacağız

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Dış ticarette belge ve işlemleri ne kadar azaltırsak o kadar dış ticareti, ihracatı geliştiririz, maliyetleri ne kadar azaltırsak o kadar geliştiririz ki bu yönde de çalışmalarımız var. O çalışmaları bitirdiğimizde artık Türkiye’de işlem başı maliyetler dünya ortalaması ile aynı hale getirmek istiyoruz.” dedi

Bakan Tüfenkci, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde İNANÇDER tarafından gerçekleştirilen “4’üncü Uluslararası Ticaret Kongresi”ndeki konuşmasında bilgi ve iletişim teknolojilerinin sürekli gelişen ve ucu açık bir alan olduğunu söyledi.

Yeni gelişen ticari trendlerden kopmamak adına, gelişmeleri yakından takip edip yeni uygulamaları hayata geçirmek gerektiğini belirten Tüfenkci, şunları kaydetti:

“Artık ticaretin şekli değişiyor, yeni ticari şekiller oluşuyor. 50-10 yıl önceki esnaflarımızla ve pazarlama satış biçimleri ile şimdiki arasında nasıl fark varsa, bundan sonra 10 yıl içinde, hatta yakın zamanda da özellikle tüccarlarımızı, ensaflarımızı yeni gelişen ticari ağ ve trendler içinde mutlaka yapılandırmamız lazım. Bu yüzden Türkiye’deki esnaflarımızı da içine alacak geniş bir platformu kazandıracağız.

Aşkların bile sanal ortamda yaşandığı bir dünyada yaşıyoruz. Kavgaların, hakaretlerin, övgülerin sanallaştığı bir ortamdayız. Bu ortamın insanlar tarafından iyi yönetilmesi lazım çünkü o ortamların insani yönü yok, samimiyeti yok. Kendimizi dijitale teslim ettiğimizde bu samimiyeti ortadan kaldırmış olacağız. Önemli olan dijitali yönetebilmek. Yönetemediğimizde, kendimizi teslim ettiğimizde o samimiyeti, o duyguyu kaybetmiş oluruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vatandaşla yüz yüze iletişime, verdiği önemden bahseden Tüfenkci, dijitalin yönetilmesinin önemli olduğunu anlattı.

“Amacımız gümrüklerde otomasyonu sağlayabilmek”

Bakan Tüfenkci, gelişimleri duyarsız kalmadan yönetebilmenin ve bu gelişimleri insanlığın faydasına sunmanın önemine vurgu yaparak, gümrüklerde gerçekleştirilen dijitalleşmenin bu amaca hizmet ettiğini söyledi.

“İnsan unsurunu en aza indirerek hata oranlarını düşürmek istiyoruz.” diyen Tüfenkci, gümrüklerdeki işlemleri saydamlaştırıp, izlenebilir, görünebilir, müşteri, ithalatçı ve ihracatçı tarafından denetlenebilir hale getirmeyi hedeflediklerini dile getirdi.

Bakan Tüfenkci, şu an gümrüklerde ithalatın, ihracatın hangi safhada olduğunu SMS’lerle bildirmeye başladıklarını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bunu çok yakın zamanda görüntülü hale getireceğiz. Şifreler vereceğiz. Her bir ithalatçı veya ihracatçı, oturduğu ofiste, internet üzerinden aşamalarını ve bazı görüntülerini görebilecek. Sahadaki muayene memurumuza veya diğer arkadaşlarımıza bilgisayar ortamında işlem yapmalarının pilot uygulamalarını yaptırıyoruz.

Amacımız gümrüklerde otomasyonu sağlayabilmek. Sadece gümrüklerde otomasyonu sağlamak ve dijitalleşmek yetmiyor. Aynı zamanda önümüzdeki yıllarda, ticaretin çok daha ağırlıklı olarak elektronik düzlemde gerçekleşeceği konusunda da hemfikirizi. Bu değişim kaçınılmaz olduğuna göre, önemli olan değişim sürecini iyi yönetmek.”

“Dijitalleşmeye en iyi uyum sağlayan işletmeler lider konuma geliyor”

Tüm ticari aktörlerin değişime ayak uydurabilmesi için hükümetin yaptığı çalışmalar, verdiği destekler hakkında katılımcılara bilgi veren Tüfenkci, eğitimli insan kaynağı yetiştirme noktasındaki eksiklerin giderilmesinin bu konuda önemli olduğunu dile getirdi.

Tüfenkci, e-ticarette markalaşma ve patentin önemine işaret ederek, çıkarılan kanunla Türkiye’de patent başvurularının arttığını bildirdi.

Nesnelerin interneti, big data, yapay zeka gibi kavramların iş modelleri ve sektörleri etkilediğini belirten Tüfenkci, “Dijitalleşmeye en iyi uyum sağlayan işletmeler lider konuma geliyor. Hem ticaret hem gümrük kesiminde dijitalleşme anlamında önemli mesafeler kat ettik.” dedi.

Bakanlığın, Güven Damgası verme noktasındaki işlemleri bitirdiğini, kasım ayından itibaren güven sağlayıcıları mekanizmasının bitmiş olacağını aktaran Tüfenkci, Güven Damgası alan şirketlerin dijital anlamda güvenliğinin garanti edilmesi ve tüketiciye yardımcı olması noktasındaki çalışmaların biteceğini söyledi.

Bakan Tüfenkci, Türkiye’de e ticaret büyüklüğünün 2016’da 30,8 milyar liraya yükseldiğine işaret ederek, mobilin yükselişinin son yıllarda ticaretin şeklini değiştirdiğini, insanların artık cep telefonundan ihtiyaçlarını sipariş edebildiğini, perakende sektörünün yeni trende ayak uydurması gerektiğini anlattı.

“19 Bakanlığın şu ya da bu şekilde gümrüklü sahalarda yetkileri var”

“Rekabet edebilmemiz için kendimizi geliştirmemiz lazım.” diyen Tüfenkci, bu anlamda çok sayıda uygulamayı hayata geçirdiklerini söyledi ve eğitim noktasındaki sorunun giderilmesi halinde Türkiye’nin dünya ile rekabet edebilir hale geleceğini hatırlattı.

Dünyadan daha ileri gitmek çabasında olduklarına dikkati çeken, bu anlamda insan kaynağının değişim ve dönüşümü yönetebilmesinin önemine işaret eden Tüfenkci, şu değerledirmelerde bulundu:

“Birçok gümrük uygulamasını hayata geçirdiğimizde en çok tepkiyi gümrük müşavirlerimizden alıyoruz. ‘Belge göstermemiz gerekiyor.’ gibi konuşmalar oluyor. Oysa biz, dış ticarette belge ve işlemleri ne kadar azaltırsak o kadar dış ticareti, ihracatı geliştiririz, maliyetleri ne kadar azaltırsak o kadar geliştiririz ki bu yönde de çalışmalarımız var. O çalışmaları bitirdiğimizde artık Türkiye’de işlem başı maliyetler dünya ortalaması ile aynı hale getirmek istiyoruz.

Bunu sadece Gümrük Bakanlığı olarak yapmak yetmiyor. Gümrüklerde sadece biz iş yapmıyoruz, baktım tam 19 bakanlığın şu ya da bu şekilde gümrüklü sahalarda yetkileri var. Bir çalışma yaptık, Tarım Bakanlığı ile görüştük, onlar da olumlu bakıyorlar. Gümrüklerdeki veteriner ve ziraat hizmetlerini tek bir otorite koordine etsin ve onlarda 24 saat esası üzerinden, tıpkı gümrüklerdeki gibi çalışsın istedik. Onu hayata geçirirsek biraz daha işlemleri hızlandırmış oluruz.”

İşlemlerin hızlanması adına çalışmalarının devam edeceğini bildiren Tüfenkci, “Bir çalışmamız daha var. Labaratuvarları tekleştirmek istiyoruz. Bizim dışımızda bir çok bakanlık analiz istiyor ve her biri ayrı ayrı numune alıyor. Bu labaratuvarları tekleştirelim ve bir numune alınsın, tek bir noktada yapalım ve bunu da elektronik ortama aktaralım istiyoruz. Dış ticaret işlemlerini hızlandırma adına bunu yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bakan Tüfenkci’ye konuşmasının ardından Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk tarafından plaket takdim edi