Çırpın
Çırpın dalgalar gibi,
Çarpsın yüreğin
Bir şanlı akıncı gibi,
Deniz senin,
Derya senin,
Kendini bil,
Ruhunu tanı.
Çırp kanatlarını,
bir ak kelebek gibi.
Şehidler Üşümesin
Biliyorum ihanetin şeklini
Sen de yaşıyorsun
Kupalarda zehir taşıyorlar.
Aldır lâkin takılma
Beklenensin
Bekletileni üzme
İhanet bir zehirli ok
Çık dersin çıkmaz
Seninle konuşur
Ve sana ihanet güler
Bi çaresin
Sakın düşme
Ve sakın düşürme
Bu sancak bir gölge
Tut elinden
Şehidler üşümesin.
Şehidler Tepesindeyim
Şehidler tepesindeyim
kubbe kubbe dağlar
rengi kan kırmızı
rüzgâr esiyor
bir koku
tüm korkuları yok eden
şehidler tepesinde
Hz.Hamza’yı gördüm
Elimden tutuyordu
nefesime nefes veriyordu
sancağı yüreğime uzatıyordu.
Şöhretti Şevhetti
Şöhretti şevhetti
şevketti şehvetti
gezdim gezegeni
ne ona ne buna
yaranamadım
bir kara toprak
ne şehvetti
ne şöhretti!..
06.03.2020/Nejdetî
Derdinle dertlen
Derdinle dertlen
verem olma
dertsizle demlen
vurdum duymaz olma
Yolda kalan yolcuya
dönüp de bak
senin kağnın bir gün yolda kalır ya!..
7.3.2020/10.4//NEJDETÎ
DÜŞTÜM
Düştüm
Aştım,
Toktum,
açtım,
kürküm vardı.
çıplaktım,
çıplaktım,
yunus oldum!..
Nejdetî
Fatiha
Sen düştün
ben uçtum
sen uçtun
ben düştüm
baktılar hallerimize
sen coştun
ben koştum
ne sordular
ne koyuldular
tabutun geldi
cilâlı,

Bu bir çığlıktır!..
Anlayamadığım,anlatamadığım,anlaşılması istenmeyen mevzu şudur efendim? Ortada bir DAVA ve bir de Dava adamları topluluğu var.Doğru mu? Doğru. Peki,adam seninle 24 saat yıllarca beraber olmuş. Gel demişsin gelmiş. Git demişsin gitmiş. Neden, niçin, nasıl diye hiç ama hiç sormamış. Karısından, işinden çok sen ve senin gibilerle beraber olmuş. Yahu,el insaf!
Cenazesine bile protokol kapısından girmişsin. Pabuçların dama atılmasın diye, garibim polisime tutturmuşsun. Sonra mı, safta bile protokolde yerini almışsın. Kılmışsın namazı. Sonra,”hadi bana eyvallah”demiş ve kimselerle kucaklaşmadan çekip gitmişsin. Arif Dağlar, tabuttan gözü yaşlı bir şekilde seni izlerken, sen arabana binmişsin. Hiç REİS sana örnek olmamış. Ders almamışsın. Bir prens gibi pencerede duran manolya gibisin!.. Böyle mi olmalı? Asla. Dur, bekle, kucaklaş, hâl hatır sor, kabristana git,taziye orada ver. Yüzlerce yürek seni izliyor. Lâkin,sen başka aşkların mecnunu olmuşsun.Ne diyelim? REİS, sizi iyi anlıyorum. Bu bir çığlıktır!..
Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Dr.Doğu Perinçek bey Halim Abi beyin cenaze namazına katıldı.İlginç?!
Cami avlusunda Kemal Kılıçdaroğlu’nuniki, Chp İl başkanının bir çelengi vardı.Yani üç adet CHP’nin çelengini okuduk!..Peki,bu fotoğrafı nasıl okumalı?Acele etmeyin…Saadet Partisi’nden İl başkanı Abdullah Sevim,Fatih ilçe başkanı Muzaffer Serenli,İş dünyasından Ahmet,Nuri Albayrak kardeşler,Yakup Sucuoğlu,İlhami Söken,Nedim Altın büken,Fatih Belediye başkanı,Serkan Akın,Adnan Çakmak ,E. Vali Avni Mutlu,M.Ali Tekin hatırlayabildiğim isimlerdi.
Sonra kabristan yolculuğumuz başladı.Fakir,cenaze arabasına bindi.Kabir başında gördüğüm kişiler Muzaffer Serenli,Abdullah Sevim,Nedim Altınbüken’di. Tanıdığım isimler.Sonra,taziye mekanına geldik.Fakir,Muzaffer Serenli,Nedim Altın büken ile baş başa kaldık.Çok güzel bir Kur’an ve ilahi ziyafeti yaşadık.Etli pilav,çorba,ayran ile açlığımızı giderdik.Akşam namazını eda ettik.Ev sahibinden izin alarak ayrıldık.
Zaman maliyeti:15.30’da işyerimden çıktım.Taziye evinden 19.30’da ayrıldım.Toplam dört saat. Helâl olsun.Zira,Halim bey 27 Mart 1989 mahalli seçimlerde fakir belediye başkan adayıyken kendileri meclis üye adayımızdı.İsmi gibi halim,soy ismi gibi abi’ydi. Allah cc rahmet etsin.

Dede ben Ayşe torununum…
“Dede ben Ayşe ,torununum. On iki yıl “Dedem” diye diye çığırdım. Derdin ki ”Ayşem benim”. Şimdi ayrılık vakti. Bak, beni ellerinle toprağa veriyorsun. Toprak “almam”demiyor. Sen”vermem”diyemiyorsun? Yolculuk bu…Anadolu Kavağında yerimi ayırmışsın. Yavuz Sultan Köprüsü hemen yanı başımda. Bilerek mi organize ettin? Zaten dünya ahirete uzanan bir köprü değil mi? Bu dünyada 4380 gün yaşadım.Yeter.Şimdi Hz. Ayşe validem ile buluşma vakti. Seni seviyorum. Ama, Hz. Ayşe annemi sizden ve kendimden daha fazla seviyorum. Biliyorum kıskanmıyorsun. Her bildiğimi siz öğrettiniz.Hüzünlü yüzünü görüyorum. Soğuk ve ayaz,içinizin ateşini söndürememiş. Belli. Ne çare!.. Çağrıldım ve gidiyorum…”
Halil Göl ve Uzun yıllar Millî gazete reklam ve ilân müdürlüğü icra etti. Dostluğumuz 1973’lere dayanıyor. Kayın biraderi İsmail’de sayın Cumhurbaşkanımızın 50 yıllık kapı komşusu. Cenaze namazları 50 yıllık dost birikimlerini bir havuzda topluyor. Halil Göl ve kardeşimin 12 yaşında Hak’ka yürüyen torunu Ayşe’mizi 15 Şubat 2020’de Anadolu kavağında kabristana uğurladık. Nejdet Kutsal, Mehmet Avcı, Ali Turan, Bayram kardeşlerimle hasret giderdik. Anadolu kavağında mezarlıklar müdürlüğü adeta bir sanat eseri meydana getirmişler. Hem dünya, hem ahiret işte burada. Otur, saatlerce tefekkür. Ölüm, bir yol. İnsan yolcu. Yürüyoruz. Bilmeden ecelin vaktine yürüyoruz.