Doğdum tahta ev, çatısı var yok
Helâ tarlada, su ağaç olukda
Musluk yok,
İski yok, igdaş yok,
Gaz lâmbası ateş başında
Tedaş yok.
Doğdum yatak yok, yorgan yok,
tahta bir sedir.
Ahırda sarıkız
Altında mısır koçanlarından yatak
Doğdum
Bir yanım ayene dağı
Bir yanım kıble dağı
Askoroz deresinde yıkandım
Kazangölde yüzdüm
Kateraltına çivileme atladım
Ben ELİF’i camide öğrendim
Babam gurbet kuşu
Dedem gemilerde kaptan
Bir yağmurlu ve sisli gündü
Hasan dedem kayığa bindirdi
Rize’de liman yoktu
Çektik küreği
Ege vapuruna taklaştık
Dedem hasan babam
Üç düğmesi açık
Çatık kaşlı, kartal bakışlı dedem
Sarıldık ve ayrıldık.
Gidiyorduk…
Annem ve kardeşim koca vapurmuymuş ne?
Karadeniz dalgalarında ben,
Doğmuşum bir kerre.
Ve şimdi doğduğum gün
şükürler olsun Rab’bime…
7.6.20/Pazar/10.34
Nejdet KÜLÜNK