9 Şubat 2018 Comments are off kara
Share:

Mektup II

Şimdi kuyudan sizlere mektubumu yazıyorum. Biliyorsunuz burada yalnızım. Ama siz yukarıdakiler benden daha yalnızsınız. Sesler içerisinde boğuluyor, kalabalıklar arasında ezilip gidiyorsunuz. Eşref-i mahlûkat olma yerine bir eşya gibisiniz. Sizi sayıyorlar, etiketliyorlar, numara veriyorlar. Bazen matematik bazen geometri bazen biyoloji oluyorsunuz. Sizi, sizden olduğunu zannettiğiniz hem cinslerini cetvel ile sizleri çiziyor. Bir eşyasınız siz, hükmünüz yeni bir moda çıkıncaya kadar.

Bazı zamanlar bir kürk kadar, bir pırlanta kadar değeriniz yok. Sevgileriniz bitik. İlişkileriniz taktik, kalpleriniz kara, yüzleriniz lekeli. Mutlu gibi yapıyorsunuz, oysa mutsuzluk bataklığında debeleniyorsunuz. Çünkü sizi hiçbir şey tatmin etmiyor. “Daha, daha” diye ihtiras treniniz var. Vagon olmuşsunuz. Çuf çuf’lu bir hayatta oyuncağınız ile oynuyorsunuz. Şimdilik beni sormayın, sabırlı olun, sizlere kuyudaki dünyamı anlatacağım. Peşinen söyleyeyim gelmek isteyeni asla kabul etmem, ben kuyumda H2O gibiyim.
Nejdet Külünk / 07.02.2018 / 17.20 / Çarşamba

9 Şubat 2018 Comments are off kara
Share:

Mektup 1

Bismillahirrahmanirrahim
Kalemi, kelâmı, kalbi yaratan Allah’ın adıyla mektuba başlıyorum.
Üç – K biz insanoğlu için hem nimet, hem de külfettir. Hem cevher, hem ezberdir. Kalbin değeri kelâm ile kelâm’ın değeri kalem ile varlık buluyor. Varlığımızın seslendirilmiş şekli kelam ve kalemdir. Kalem’in sivri ucu yüreğimizin ucu gibidir. Ucuna dokunulunca, ya ağlar ya da güleriz. Oysa insanoğlu muvakkat âlemde elem ve keder hiç istemez. Hayatın her alanında ya davul, ya zurna ya da keman olmasını ister. İnsanın elem ve kederinden, keman ve sazın yaylarının neler çektiğini tellere dokununca sanatkâr anlayabilse, asla mızrabını tellere dokundurtmaz sizlere bu mektubumu sonsuz bir kuyudan yazıyorum. Kuyunun üzerindeki âlem beni artık hiç ilgilendirmiyor. Kuyuda anladım ki ay yıldız, yağmur, kar, güneş ve yeryüzü süsleri benim kuyumdaki saltanatımla yarışamazlar. Bu size ilk mektubumdur. Yolculuğum başlamıştır. Yalnızca kendi iç duraklarımda durabilirim. İkinci mektubum için “sepet sepet yumurta sakın beni unutma” durağında sizleri bekliyorum.
Nejdet Külünk / 07.02.2018 / 17.05 / Çarşamba